Çin bu katliamı yaparken orantısız güç kullanarak kara ve havadan destekli askeri operasyon ile BARIN kasabasını yerle bir ederek haritadan silmiştir.
Çinin Doğu Türkistanı resmen işgal ettiği 1949 yılından buyana Doğu Türkistanda uygulamakta olduğu asimilasyon ve yok etme politikası yaptığı insan hakları ihlalleri karşısında sessiz kalan Birleşmiş Milletler ve bugün demokrasiden ve insan haklarından dem vuran ülkelerin sessiz ve duyarsız kalışından aldığı destekle Doğu Türkistanı ve Uygur halkını yok etmeye çalışmaktadır.
Daha birkaç ay önce henüz hafızalardan silinmeyen 5 Temmuz Urumçi katliamı var, Çin 5 Temmuz Urumçi olaylarını bastırmak,diğer bölgelere sıçramasını engellemek için yine orantısız güç kullanmış binlerce masum insanı katletmiş,On binlerce insanı suçsuz yere cezaevine atmış binlerce insan ise kayıp bu insanlar nerede kimse bilmiyor.
Hani neredesiniz? Birleşmiş Milletler, demokrasiden ve İnsan haklarından dem vuran ülkeler,İnsan hakları savunuculuğu yapan sivil toplum örgütleri sizlere sesleniyoruz. Neredesiniz? Doğu Türkistanda yaşayan 35 milyon masum Uygur halkı insan değilmi?
En modern silahlarla savunmasız masum insanları katleden Çin, kimyasal silahta kullanmıştır.
İnsanca ve kendi topraklarında özgürce yaşamak istemekten başka arzuları olmayan bu insanlara karşı tam bir insanlık suçu işlenmiştir. Bu gün dünyanın birçok ülkesini göndereceği sefil ve yoksul sözde turistlerle kandıran ve barıştan, karşılıklı işbirliğinden ve Globalizimden söz eden Çin, BARINdaki bu katliam sırasında beşikte yatan 7 aylık bir Müslüman Türk çocuğuna 77 adet mermi sıkmıştır. Çinli ile dost olma sevdasına yakalanan ülkeler unutmamalıdırlar ki; sıkılan bu 77 adet merminin aldığı candan sorumludurlar. Mazlumun yanında olmayanlar zâlimlerle beraberdir.
Bize barbar diyenler, sözde soykırımdan bahsedenler, yapılanların Türk ve Müslümana yapılmış olmasına kulaklarını kapattılar gözlerini yumdular ama biz bunu yapmayalım unutmayalım.
Seyit TÜMTÜRK
Dünya Uygur Kurultayı
Başkan Yardımcısı