Hacı Bayram Velî ve Bayramîlik
Hacı Bayram Veli gerek yaşadığı dönemde bizzat kendi şahsiyetiyle, gerekse daha sonraki dönemlerde yetiştirdiği halifeleri vasıtasıyla Osmanlı sosyal hayatını derinden etkilemiş bir şahsiyettir. Yıldırım Bayezid döneminde doğduğu bilinen Hacı Bayram Velî bilhassa II. Murad devrinde Osmanlı padişahının en yakın dostlarından birisi olmuş, sultanın iltifatına mazhar olarak Edirne’deki Eski Cami’de vaazlar vermiştir. Hacı Bayram Veli, şeyhi Somuncu Baba vasıtasıyla Safeviyye tarikatına bağlı olmakla beraber, kurmuş olduğu tarikat Anadolu’da kurulmuş Türk kökenli ilk tarikat olma özelliğini taşımaktadır. Onun bilhassa Anadolu’nun çitfçi ve esnaf kesimleri başta olmak üzere orta sınıf sanat ve zenaat erbabı üzerinde büyük tesiri olmuştur.
Hacı Bayram Velî’nin çok sayıda halifesi vardır. Bu halifelerinden hemen hepsi daha sonraki dönemlerde Osmanlı kültür tarihinin önde gelen simaları olmuşlardır. Bu halifelerinden birisi olan Akşemseddin, İstanbul’un fethinde Fatih Sultan Mehmed’in en büyük destekçilerinden birisi olmuş, fethin gerçekleşmesinde moral ve motivasyon yönünden büyük destek sağlamış, padişahın iltifatına mazhar olmuştur. Akşemseddin, Hacı Bayram Velî’nin vefatından sonra ikiye ayrılan Bayramiyye’nin Şemsiyye kolunun kurucusu olarak kabul edilir. Bu kol Akşemseddin’in vefatından sonra Kayserili İbrahim Tennûrî, ondan sonra da halifesi İskilipli Şeyh Muhyiddin Yavsî tarafından temsil edilmiştir. Şeyh Muhyiddin Yavsî, Kanuni Sultan Süleyman döneminin meşhur şeyhülislamı Ebussuud Efendi’nin babasıdır.
Hacı Bayram Velî’nin diğer bir halifesi ise Göynüklü Emir Sikkînî’dir. Mesleğinden dolayı Bıçakçı Emir adıyla tanınan bu şahsiyet cezbe, ilahi aşk, sohbet ve vahdet-i vücud düşüncesini ön plana çıkaran, buna karşın tekke, tarikat, zikir, tac ve hırka gibi geleneksel tasavvuf ritüellerine karşı çıkan bir akım olan Bayramî Melâmîliğinin kurucusu olarak kabul edilir. Bu geleneğin temsilcileri ise Bünyamin Ayaşi, Pir Ali Aksarayi, İsmail Maşukî ve Hamza Bâlî’dir.
Hacı Bayram’ın diğer halifeleri arasında Muhammediyye sahibi Gelibolulu Yazıcızâde Mehmed, kardeşi Ahmed Bîcân, Anadolu’da Kadirîliğin ilk temsilcisi olarak kabul edilen Eşrefoğlu Rûmî, Celvetiyye silsilesinde önemli bir yere sahip Muk’âd Hızır Dede ve İstanbul’un fethinde adı geçen Akbıyık Sultan zikredilebilir. ‘dedi.Yoğun bir katılımın gerçekleştiği sohbet soru cevap ve çay ikramı ile sona erdi.