Eskişehir Türk Ocağı 24.04.2025 tarihli Perşembe Sohbeti’nde Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, “Bir Zamanlar Dobruca” başlıklı konuşmasıyla program konuğu oldu. Bezikoğlu özetle şunları söyledi:

Yüzyıllardır Kırım’dakinden çok daha fazla Kırım Tatarı aslında diaspora dediğimiz Kırım dışındaki topraklarda yaşamaktadır. Buna rağmen akademik çalışmalar Kırım’da veya Kırım’dan sürgün edilmiş Kırım Tatarlarına odaklanmaktadır ve Türkiye’deki, Romanya’daki, Bulgaristan’daki, Amerika’daki ve bugün artık başka yerlere yayılmış Kırım Tatarları’nın ne tarihi ne de günümüzdeki meseleleri ilginç veya incelenmeye değer kabul edilmemektedir.  Dobruca’daki Tatarlar üzerine en önemli yayın halen Müstecip Ülküsal’ın Dobruca ve Türkler ile Metin Ömer’in  İki Dünya Savaşı Arasında Romanya’daki Türk Tatar Toplumu ve Türkiye’ye Göçler adlı kitaplarıdır. Kırım Tatarları’nın hayatı Kırım’dan ayrıldıktan sonra donmamış ya da değerini yitirmemiştir. Kırım tatarları yeni topraklara, yeni kültürlere adapte olmuşlar, yeni hikayeler yaratmışlardır. Dahası kendi koşullarına cevap veren yeni siyasi hareketler oluşturmuşlar ve bu hareketler Kırım’daki bağımsızlık hareketini çeşitli yönerden desteklemiş, yok olduğu zaman onu tekrar diriltmiştir. Diasporadaki hareket bir nevi Rus sömürgeciliğine karşı direniştir ve burada Kırım Tatar Milli Hareket Teşkilatı’nın da sürgün şartlarında, vatandan uzakta ortaya çıktığını hatırlamamız lazım.  Diasporayı Kırım Tatarları’nın en büyük gücü ve kaynağı olarak gördüğüm için bu konu araştırma alanı olarak beni çok heyecanlandırdı ve hala da heyecanlandırmaya devam ediyor.

Ben Kırım’dan ziyade Dobruca’yı dinleyerek büyüdüm, çünkü anneannem 17 yaşına kadar Dobruca’da Kobadin yakınlarına Çalmarcı köyünde büyümüş ve II. Dünya avaşı sırasında ailecek Türkiye’ye göç etmişti. Doktora tezimi hazırlarken Dobruca’ya iki kez saha çalışması için gitmiştim ve bu süreçte oradaki akrabalarımı bulmuş, onlarla yakından tanış olmuş ve hatta soy ağacımı oluşturabilmiştim. Burada hiç tanımadıkları beni, uzun süre evlerinde misafir eden akrabalarıma tekrar gönülden teşekkür ederim.

Bu tür faaliyetlerle ve her Romanya’da gidişimizde geride bıraktığımız halkımıza büyük bir destek verdiğimizi, onların bir azınlık olarak kaldıklarından, bizim terk ettiğimiz kaleyi tuttuklarından, bu desteğe ihtiyaçlarının olduğunu unutmamak gerek.

Büyük bir ilgili topluluğun takip ettiği toplantının sonunda sorulan çok sayıdaki soru ve cevaplardan sonra Eskişehir Türk Ocağı Başkan Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet TOPAL’ın şükran beratı takdimi ile program sona erdi.https://www.youtube.com/watch?

v=f07lrGSlJy0&ab_channel=ESK%C4%B0%C5%9EEH%C4%B0RT%C3%9CRKOCA%C4%9EI