28 yıldır kesintisiz devam eden Perşembe Sohbetleri programımızın bu haftaki toplantısının konuğu “Batı Trakya Türklüğü’nün Bitmeyen Problemleri” başlıklı konuşmasıyla Emekli Büyükelçi Hasan Kemal Gür olmuştur. Sayın Gür konuşmasında özetle şunları söylemiştir:
Bilindiği üzere Yunanistan, Lozan Anlaşması’nda Batı Trakya azınlığıyla ilgili kullanılan “Müslüman” teriminden yola çıkarak Batı Trakya’da yaşayan azınlığın Türk değil, Müslüman olduğunu iddia etmektedir. Yunan yönetimi azınlığın “Müslüman” kimliğini öne çıkararak ve etnik kökenini inkar ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgede yaşayan azınlık üzerinde herhangi bir şekilde söz sahibi olmasını engellemek istemektedir. Öte yandan, azınlığın da Türkiye’ye herhangi bir şekilde yakınlık ya da aidiyet hissetmesi engellenerek asimilasyon süreci hızlandırılmak istenmektedir.
Batı Trakyalılar kendilerini Osmanlı torunları olarak kabul etmektedir. Onlar, Müslüman ve Türk kimliklerini birbirinden ayrılmaz iki parça olarak değerlendirmektedirler. Bu nedenle, Batı Trakyalı Müslüman Türklerin gözünde Türkiye sadece soydaşlarının yaşadığı bir ülke değil, aynı zamanda uğruna yıllardır mücadele verdikleri Müslüman Türk kimliğinin hayat bulduğu yerdir. Bölgede Türk ve Müslüman kimlikleri o kadar iç içe geçmiştir ki, çoğu zaman biri diğerinin yerine kullanılabilmektedir. Hatta Batı Trakyalılar bölgede yaşayan tüm Müslümanları etnik kökenine bakılmaksızın Türk olarak kabul etmektedirler.
Batı Trakya’da Müslüman Türk azınlık tarafından kurulan dernek ve vakıf gibi sivil toplum kuruluşlarının isminde “Türk” ifadesinin yer alması Yunan yönetimi tarafından kabul edilmemektedir. Geçmişte olduğu gibi bugün de bir derneğin tabelasında Türk ifadesinin yer alması en önemli kapatma nedeni olabilmektedir.