Birde Çanakkale; dünyada kurulan mahşer. Mizanın kefelerinde yiğitlikler tartıldı bedre şehitler. Kurşunların birbirini delerek yol bulabileceği mahşer. Çanakkale’ydi, Sarıkamış’tı, Yemen’di, şehitti Mehmet kefen istemezdi. Savaş demek bütün ayrılıkları unutup hürriyetin meşalesini tutuşturmak demekti. Önce elbette başı dik yaşamak ve sonra gerekirse ölmekti. Oysa bu gün şaire kulak verme günü. Vatan için ölmekte var fakat borcun yaşamaktır. Bu gün Çanakkale’de, Yemen’de, Sarıkamış’ta ki ruhu yeniden bürünerek vatan için çalışmak vatan için yaşamak gerekiyor. Çünkü bu gün vatan için çalışmayanların yarın vatan için ölmelerinin bir anlamı olmayacak ta ondan. Mehmet Niyazi ÖZDEMİR’in bir sözünü söylemek istiyorum. Bu gün Türk milletinin Atom bombası yapması boynunun borcudur. Farz-ı ayn dır. Demişti. Eskiden savaş cephelerde yapılıyordu. İmanınızla inancınızla. Cephede gerekirse bedeninizi siper ederek, bedenlerden oluşan kaleler oluşturarak yurdumuzun etrafını adete kalelerle çevirebiliyordunuz. Fakat bu gün savaş B52 ler le yapılıyor. Bu uçaklar yurdunuzun üzerine geliyor. Ve aylarca sizi misket bombaları ile bombalıyor. Daha sonra bir tane bile sağlam insan kalmadığını anladıktan sonra askerler yurdunuza giriş yapıyorlar. O yüzden düşmanlarınızın yaptığı uçakları düşürebilecek füzeler, düşmanlarınızın savaş gemilerini batıracak mayınlar yapmadan uyumak bu millet için gaflet uykusuna yatmaktır diye düşünüyorum. İnanıyorum ki burada bulunan herkes, tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi bu gün de vatan için gözünü kırpmadan ölür. Ama vatan için ölmeden önce vatan için yaşamak gerekir. Evet 19. Yüzyıl yani 1. Dünya savaşı, Osmanlı imparatorluğunu parçalamak için yapıldı. Osmanlı imparatorluğunun sahip olduğu yer altı kaynaklarını ele geçirmek ve yağmalamak için yapıldı. Dolayısıyla bu cephelerden beklide en anlamlısı Çanakkale’ydi.” Dedi.
Daha sonra bir konuşma yapan Eskişehir Türk Ocağı başkanı Nedim ÜNAL, “bizim tarihimizde neredeyse 150 seneden sonra kıyama kalktığımız bir tarihtir Çanakkale. Bu milletin yeniden kendine geldiği, bir dirilişin ifadesidir Çanakkale. Bu millet her şeyi ile Çanakkale’de mevcuttu. Ve kendine inanmayanlara ne yapabileceğini gösterdi. Malumdur ki ittifak yapmak için önce İngiltere’ye gittik. Kabul edilmedi. Mecburen Almanya’ya ya gittik. Onlarda kabul etmek istemediler. Bazı Alman komutanları, Osmanlı ordusundan bir şey olmaz bunlar artık bitti diyordu. Fakat onlarda bazı çıkarlarından dolayı bizimle ittifak yapmak zorunda kaldılar. Bu savaşta bir tarafta olmak zorundaydık. Çünkü dünya bölünmüş, paylaşılmış ve savaş sizin paylaşılmanız üzerine kurulmuş. İşte bize bunlar artık ölmüş, bunlardan bir şey olmaz diyenler, Çanakkale’de Türk’ün ne olduğunu gördüler. O bakımdan Çanakkale, bu milletin kıyamıdır. Gerektiğinde bu milletin ne yapabileceğinin, Sakarya öncesi ifadesidir.” Dedi.