Azeri Türklerinin sembol ismi Türk Ocakları Samsun Şubesinde konuştu;
‘Türkiye’mizi göz bebeğimiz gibi koruyacağız’
Alparslan Türkeş’in ölümüyle yetim kaldığını belirten Prof. Dr. Hanım Halilova Türkiye’nin önemine dikkat çekerek, ‘Bu ülke olmasa Türk dünyası da ayakta kalamaz. Saldırıların esas sebebi bu’ diye konuştu.
TÜRKEŞ’İ ANLATMAYA GELDİ.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Merhum Ebulfeyz Elçibey’in mücadele arkadaşı, Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in Türk Dünyasından Sorumlu Danışmanı Prof. Dr. Hanım Halilova Alparslan Türkeş’in 17′nci vefat yıldönümü dolayısıyla Türk Ocakları Samsun Şubesinin davetlisi olarak Samsun’a geldi.
Alparslan Türkeş ve Türk Dünyası konulu panele konuşmacı olarak katılan Halilova’ya ilgi büyüktü. Alparslan Türkeş’in hayatının anlatıldığı ve izleyenleri gözyaşlarına boğan sinevizyon gösterimi ile başlayan toplantı da Türk Ocakları Samsun Şube Başkanı Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan açılış konuşmasını yaptı.
Çağlayan, ‘Başbuğumuzun ebediyete intikalinin 17′nci seneyi devriyesini yaşıyoruz. Gördüğünüz gibi yüreklerimiz ona hasretle dolu ona özlemle dolu. Milletimize hizmet yolunda ömrünü vakfetmiş değerli büyüğümüz önce hümanizm tehdidiyle, arkasından komünizm dalgasıyla ve nihayetinde bu günde milletimizin ve devletimizin en büyük sorunu olan PKK bölücü terör örgütüyle mücadele etmiş, Türk Milletini ikaz etmiş, Türklük gurur ve şuurunu, İslam ahlakını Türk milletine aşılamaya kendini adamıştır. Kendisine bir kez daha Allahtan rahmet dilerken, yolundan yürüyecek Türk Gençlerinin yetişmesi noktasında gerek Türk Ocakları gerekse Ülkü Ocakları hizmet etmeye devam edecektir. Türk milliyetçilerini birbirlerini kırmamaya birbirimizi kucaklamaya merhum Başbuğumuzun emanetine sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bu gün konuşmacı olarak aramızda Türklük ve Azeri Türklerinin yaşaması adına çok önemli hizmetler yapmış, kendini bu davaya adamış değerli Hocamız Prof. Dr. Hanım Halilova’yı ağırlamaktan büyük mutluluk ve gurur duymaktayız’ diye konuştu.
‘YETİM KALDIM’
Konuşmasına ‘Elçibey ve Türkeş vefat etti, ben Yetim kaldım diyerek’ başlayan Prof. Dr. Hanım Halilova, Rusların Azerbaycan’ı işgali ve Hocalı Katliamındaki yaşanan çile dolu günleri anlattı. Azeri Türklerinin hem Ruslara hem de Ermenilere karşı yürüttüğü bağımsızlık mücadelesinin sembol isimlerinden olan Halilova yaptığı konuşma da önemli mesajlar verdi. Halilova, ‘Bugün şunu kanıtladınız ki siz gerçekten Türkün gerçek Ocağısınız. Türkün Türklük mücadelesine sahip çıkacak olan sizlersiniz. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyetinin koruyucusu ve Türk Dünyasının başbuğu Alparslan Türkeş karşısında başımı saygıyla öne eğiyorum. Çünkü önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bu milletin ismini devlete vermeseydi Türkiye Cumhuriyeti olmasaydı biz işgal altındaki Türkler Türk olduğumuzu bilemezdik. Başbuğ Alparslan Türkeş Bey 5 bin şehit vermeseydi, buraya komünizm girseydi sizinde bizim gibi camileriniz kapanırdı ezan sesi susturulurdu, bizim gibi Türk kelimesi yasaklanırdı. Türkiye o kadar önemlidir ki Türkiye olmasaydı 300 Milyon Türk’te dünya da var olmazdı. O nedenle Türkiye’mizi göz bebeğimiz gibi koruyacağız. Bütün baskılar bu sebepten Türkiye üzerine olacaktır. 70 yıl bizim dilimizi dinimizi Milli kimliğimizi yasakladılar. Özellikle Türk demeye izin vermediler. İzin vermeyi bırakın düşünmeye dahi izin vermediler. İnsanlarımızı Sibirya’ya Kazakistan’a sürgün ettiler. Vatan haini diye kurşuna dizdiler. Çok sıkıntılar çok ızdıraplar çektik’ diye konuştu.
2015 YILI BAŞIMIZIN BELASI
2015 yılının sözde ermeni soykırımının yüzüncü yılı olduğunu belirten Halilova Türkiye’nin uyanık bir politika izlemesi gerektiğini belirterek, ‘Aslında elimiz de ciddi deliller var. Hocalı soykırımı göz önünde. Çocukların kafaları kesilmiş, masum kaç insan öldürülmüş. 83 çocuk, 106 kadın ve 70den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 masum insanı katletmiş Ermeniler. Azeri topraklarının yüzde 20si işgal altında. Şu anda baskı gören biziz. Hiç bir Türk soykırım yapmaz. Biz doğuştan gelen demokratik milletiz.
ÇIRPINIRDI KARADENİZ TÜRKLERİNDİR
“Çırpınırdı Karadeniz” marşının Türklere ait olduğunu söyledi. Prof. Dr. Halilova, “Ahmed Cevad, ‘Azerbaycan Marşı’ sözlerini yazmış ve Kafkas İslam Ordusu zamanında ‘Çırpınırdı Karadeniz’ şiirini kağıda döken kişidir. Son zamanlarda bazı insanlarımız ‘Çırpınırdı Karadeniz Ermenilerindir’ diyor. Ayıptır. ‘Çırpınırdı Karadeniz, selam Türkün bayrağına’ diyor. Nasıl olur da bu Ermeniler ‘bizim’ der. Bu marş Türklerindir. Bu bayrak iktidarın bayrağı değil, Türk milletinin bayrağıdır. Ermeniler buna sahip çıktı. Hocalı soykırımı gözler önündedir. Hiçbir Türk soykırım yapmaz. Ben vatanım için ölmek gerekirse ölmeye razıyım” ‘Çırpınırdı Karadeniz’ şiirinin yazarı Ahmed Cevat Rusların Azerbaycan’ı işgal etmesiyle, 1937 yılı Stalin döneminde tutuklandı ve ‘Sen Türkiye’yi seviyorsun, Sen Turancısın, Sen Pantürkistsin’ suçlamalarıyla kurşuna dizilerek katledildi” diye konuştu.
RUSLAR SICAK DENİZLERE İNMEK HEDEFİNDE
Bizim aydınlarımızı yok ettiler. Türkiye ve bu coğrafya üzerine çok büyün oyunlar oynanıyor. Şu anda bu Müslüman Türk coğrafyasına Başbuğ Alparslan Türkeş gibi bir lider lazım. Onun gibi gerçek bir lideri özlüyor ve hasretle arıyor Türk Dünyası’ diye konuştu. Merhum Alpaslan Türkeş’in bu dönemler yaşaması gereken dönemler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Halilova şöyle konuştu: “Bu komünizm Türkiye’ye girseydi sizler de çok sıkıntılar yaşardınız. Bugün Ruslar Kırım’a girdi. Boşuna girmedi. Sıcak denizlere inmek hedefleridir. Ben hiçbir zaman ümidimi kırmadım. Benim şu anda içim yanıyor. Başbuğ’un olması gereken zaman tam bu zamanlardı. O bizi yetim bıraktı. Ben yetim kaldım. Onun emanetiyiz. Ayakta durup güçleneceğiz. Başbuğ Alpaslan Türkeş Bey 5 bin şehit vermeseydi, komünizm gelseydi, bizim gibi camileriniz kapatılır, ezanlarınız okunmazdı. Türkiye’mizi koruyacağız. Bizim orada bize Türk kelimesini telaffuz etmeye izin vermediler. İnsanlarımızı kurşuna dizip ‘vatan haini’ diye öldürdüler.”
Duygu dolu anların yaşandığı konferans sonunda Türk Ocakları Samsun Şubesinin geleneksel hale gelen Bozkurt motifli kupa ve tabağı Ülkü Ocakları Bafra İl Başkanı Hakan Eroğlu ve Atakum Belediyesi MHP meclis Üyesi Hacer Kaya tarafından takdim edildi. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun ve Kurtuluş mücadelesinin ilk adımının atıldığı Milli Mücadelenin başladığı kent olan Samsun’un simgesi haline gelen Atatürk heykeli ise Şube Başkanı Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan tarafından Prof. Dr. Hanım Halilova’ya takdim edildi.
Program sonrasında Prof. Dr. Hanım Halilova kendisinin kaleme aldığı “Ebulfeyz Elçi Bey ile Bağımsızlığa Giden Yol” isimli kitabı dinleyenlere imzaladı.