Yerin yedi kat altı, yüzler kömür karası,
Ümitler tükendikçe, arttı gönül yarası,
Buna can dayanır mı, yangın yeri orası,
Yandı yürekler yandı, ocakta tenler yandı.
Ateş düştü yurduma, Soma’da canlar yandı.
Yansın diye ocaklar, ocaklar söndü bugün,
Kömür gözlü yiğitler, kömüre döndü bugün,
Bu nasıl bir acıdır? Türkiye yandı bugün,
O nasırlı ellerde yarınlar, dünler yandı.
Ateş düştü yurduma, Soma’da canlar yandı.
Dost bilinen tüneller yüzlerce canı yuttu,
Yürek yakan feryatlar, ağıtlar dağı tuttu,
Anneler bebekleri gözü yaşlı uyuttu,
Diz döven analara geceler günler yandı.
Ateş düştü yurduma, Soma’da canlar yandı.
Zaman olur mu bilmem, acıların ilacı?
Unutulmaz gidenler, dinmez bu ağrı, sancı,
Allah’ım sen esirge, artık son olsun acı,
Ocakta yananlara, asırlar-anlar yandı.
Ateş düştü yurduma, Soma’da canlar yandı.
Maliyet düştü diye halkla alay edenler,
Orda düşen insanlık, insanlık öldü beyler,
Yetkililer ne derler, vicdanlar neler söyler?
Ekmek için yanana bütün hak dinler yandı.
Ateş düştü yurduma, Soma’da canlar yandı.
Bütün yurdum çaresiz, yurdum giydi karalar,
Öztürk’üm şöyle bir bak, ağlıyor tüm analar,
Ölüm Allah’ın emri, bizi gaflet yaralar,
Eli nasırlı şehit, sana tüm canlar yandı.
Ateş düştü bağrıma, Soma’da tenler yandı.
15.05.2014
Raif ÖZTÜRK