KURDUN DİŞİSİ VE YAVRULARI
Eski bir hanedanın asalet unvanını taşıdığı gibi, hilkaten de asîl olan şâir Vigny sakin, münzevî, mütevekkil ve ahlâka en yüksek tarifini veren kadîm felsefenin Revâkıyye mezhebindendi. Kendi yaradılışına tamâmıyle uyan…
Eski bir hanedanın asalet unvanını taşıdığı gibi, hilkaten de asîl olan şâir Vigny sakin, münzevî, mütevekkil ve ahlâka en yüksek tarifini veren kadîm felsefenin Revâkıyye mezhebindendi. Kendi yaradılışına tamâmıyle uyan…
Güneşin akşam ışığı altında ilerledikçe, uzanan yalnız şu: ağaçsızlık!.. Zahire taşıyan eşekler, kağnılar sıra teşkil etmekte. Benekli koyun sürüleri, tiftik keçileri, otomobilin dev gibi ilerleyişinden, homurtusundan dehşete düşüyor, öteye beriye…
Gözleri eski şekerlenmiş şuruplar kadar donuk, cansız, katı, suyu çekilmiş… Dibe çökmüş bir tasa, kaygı tortusu. Bu kadar kuru, kabuğa benzeyen göze hiç rastlamamıştı. Belli ki bu kadın akşam rakısı…
Ülkücü, dünya nimetlerinden yana nasibsizdir. Gözü yoktur ki, nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka o’na yeter. Paraya karşı o kadar müstağnidir ki, halkın hayretine sebep olur. Herkesin istediğini istemez, ne…
Çayır önce şaşırdı. Bu davetsiz misafiri hiç tanımıyordu. «Adın nedir?» diye sordu, «sana kim derler?» Öteki, biraz daha ezilip büzüldü, merhamet dilenen bir sesle: «Bana, ayrık otu, derler. Kimseye zararım…
Her vesile ile hürriyeti sevdiğinizi, hürriyet uğruna hiç bir fedakârlıktan kaçınmayacağınızı söylüyorsunuz. Nefsinizle bir muhasebe yapmağa cesaret edebilir misiniz? İddialarınızın samimiyetine inanıyor musunuz? Tek taraflı bir hürriyetin hürriyetsizliklerin en kötüsü…
Türk milleti, hele son yıllarda, birbirini adetâ düşman sayan zümrelere ayrılmıştır. Çekişmekle, sövüşmekle yetinmiyoruz,’ hatta dövüşüyoruz. Hem yalnız yumruklarımızla değil, sopalarımızla, bıçaklarımızla, tabancalarımızla dövüşüyoruz. Her gün yeni bir belirtisi ile…
Binlerce milliyetçi ülkücünün öldürüldüğü unutturuluyor. Son zamanlarda aynı çarpık zihniyetle faili meçhul diye ortalıkta dolaşanların da MHP tarafından niçin kabul edilmediğini anlayamıyorlarmış. Aşağıdaki liste binlerce şehidin sadece küçük bir kısmıdır.…
“Ne mi yapacağım? Hiç! Çocukluğumun saflığına döneceğim. Dünya gözüyle son bir defa göreceğim, beyazlığını öpeceğim, kızıllığına yüzümü süreceğim. Ömrümün kısalığına göre hüküm vermeyin. Benim de çok güzel günlerim, unutulması imkânsız…
”Napolyon bir zaman Akka’da ‘Asya bir adam bekliyor…’ diye ayağını yere vurmuş,”O adam! Hani?… O adam,o adam ben olacağım!…Bu poladı ben cilalayacağım.Bu peygamberler yurdunda,bu kahramanlar diyarında,alimler,mucitler,zenginler yetiştireceğim!” ”İlim ve intizam……