KURULUŞUN BEŞİĞİ KARACAHİSAR

Eskişehir Türk Ocağı tarafından 35 senedir yürütülen Perşembe Sohbetlerinde bu hafta “Kuruluşun Beşiği Karacahisar” Eskişehir Türk Ocağı’nda konuşuldu. Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Hasan Yılmazyaşar kocamızın sunumlarıyla Ocak binasında yapılan toplantıya meraklı, ilgili ve heyecanlı her yaştan Eskişehirliler katıldılar.

Sayın Yılmazyaşar özetle;

“Karacahisar Kalesi Eskişehir merkeze 7 km. mesafede yer alan yaklaşık 1010 m. yükseklikte bir plato üzerine inşa edilmiş bir ortaç kalesidir. Bizans döneminde kalenin ismi bilinmediği için inşa tarihine dair belirsizlikler güncelliğini korumaktadır.  Kaledeki Bizans dönemine ait en erken arkeolojik bulgu Fokas dönemine aittir. Mimari veriler de 6. – 7. yüzyıldan itibaren kalede bir oluşum ve iskânın olabileceği yönündeki arkeolojik bulguları desteklemektedir. Bizans döneminde Antik Dorylaion kentinin kalesi olarak kentin ve bölgenin savunması açısından son derece stratejik bir rol üstlendiği anlaşılan Karacahisar Kalesi’nin bu öneminin Osmanlı fethine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Kale Osmanlı kroniklerine göre ilki 1230’lu yıllarda Ertuğrul Gazi, sonrasında ve nihai olarak 1288 yılında Osman Gazi tarafından olmak üzere iki kez fethedilmiştir. Kaledeki arkeolojik kazılarda ele geçen bulgular 11. ve 13. Yüzyıl arasında Karacahisar ve çevresinde Selçuklu hakimiyetinin varlığına dair önemli veriler sunmuştur.  Karacahisar Kalesi Osmanlı kroniklerinde 1299 yılında ilk hutbenin okunduğu, ilk pazarın kurulduğu ve ilk verginin uygulandığı yer olarak tanıtılmaktadır. Bir arşiv kaydında Karacahisar’daki iskanın Fatih Sultan Mehmed döneminden itibaren sonladığı ve aşağı şehre taşındığı yönündeki bilgi haricinde Osmanlı kaynak ve belgelerinde kalenin tarihine dair kesintisiz bir tarihsel kronoloji takip etmek mümkün değildir. Arkeolojik çalışmalar Osman Gazi dönemi sonrasında kalenin öneminin devam ettiğine dair son derece önemli veriler sunmuştur. Bulgulara göre kale I. Murad döneminde bölgenin savunması açısından son derece stratejik bir rol üstlenmiş bu rolü Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar devam etmiştir. Kaledeki arkeolojik veriler ayrıca Erken Osmanlı döneminde Anadolu Türk Beyleri ile Osmanlı Beyliği arasındaki yoğun ilişkiyi ortaya koymuş,” dedi

Soru ve cevaplardan sonra ilgiyle takip edilen konuşma Ocak Başkanımız Prof. Dr. Nedim Ünal hocamızın verdiği hediye ve şükran beratı takdimi ile sonlandı.

HABERİN VİDEOSU: https://www.youtube.com/watch?v=gOyR2AN89iw