Ali BADEMCİ – ulkucukadro.com

Türk Ocakları yüzikinci yaşında 43.Kurultayı’nı  dün çok olgun bir hava içinde ve tam bir şölen  görüntüleri ile   gerçekleştirmiştir. Nice yıllara aynı coşkunun devamını diliyoruz. Devletimizin temel taşı bu önemli müessesenin onunla beraber daha bin yıllar yaşaması  her Türk insanının arzusudur. Tarih boyunca ırkımızın en önemli özelliği olarak “Kurultay” dediğimiz kültürümüzün  en güzel tezahürlerinden birisini yaşamak da çok mutluluk vericidir. İnanmış ve dolu insanları, genç “Bozkurtlar”ın haykırışlarını, sıra sıra dizilen Anadolu’nun Alp-Erenleri’ni, ”Bilge Adamları”,  ”Aksakallılar”ı bir arada görmek, o heyacana iştirak etmek sanırım hepimizin hayatının  çiçekleri açmış bahar manzaraları gibi güzel-şık-mükemmel bir tablodur. Güzel olmayan şey var mıydı? Elbette yoktu, yalnız çok üzücü birkaç  görüntüyü de  bilhassa aksettirmekte çok büyük fayda vardır:

Genel Başkanılık veya tarihi deyimi ile “Umumi Reisliğe”, Reis Prof.Dr.Mehmet Öz  tabii olarak adaylığını açıklamıştı. Buna karşılık genel tablonun da gösterdiği gibi “Hocaların Hocası” muhterem Prof.Dr.Mustafa Kafalı da  aday olmuştur. İşin üzücü tarafı  “Hoca-Talebe” durumunda olan  ve ikisi de bizim öğretmenimiz, bu mümtaz şahsiyetlerin çarpışması gibi  zayıf olan görüntülerin tebessüm taşımayan havasıdır. Belki birileri bu tablodan kültürümüzün acı yönlerinden olan bir mutsuzluk   havası yaymaya çalışmışlardı. Fakat tahmin edilen ve bir kısım bedbahtların istediği şeyler kesinlikle görülmedi. Talebe Öz’ün “Hocaların Hocasına” yaklaşması el öpme gibi eğilimleri cidden çok buruk resimlerdendi. Sayın Öz’ün,  Genel Sekreter ve   yine Kafalı talebesi olan Prof. Dr. Mehmet Şahingöz ile  “Hocaların Hocası” önünde duruşları  engin Türk Terbiyesi’nin  abidesi idi.  Ahlak timsali Türk İnsanı’na oldukça yakışan  bu duruşun  şekli görüntüsü insanları can evinden vurmaya yeterliydi. Sayın Öz’ün Hoca’nın eline kavramaya  belki gücü yetmedi gibi bir görüntü oluşsa da, Muhterem Kafalı böyle bir âile içi edeb sahnesinde olumsuz değildi. Bu sebeble Sayın Öz, ”Mutlaka yarınlarda Hocamın o mübarek ellerini öperim” görüntüsünü de hakkıyle vermiştir. Anlaşıldığı kadarı ile Kurultay’da herkesi üzüntüye sevk eden  durum kesinlikle tasarlanarak oluşturulmuş bir tablo olmayıp  tamamen aile içi “Baba-Oğul”,”Hoca-Talebe” muhabbetinden ve derin sevgisinden başka bir şey değildi. Dolayısiyle bu tablodan olumsuzluk umanlar gerçekten camianın dışında kalmışlardır.

Devamı: http:www.ulkucukadro.com/2014/04/turk-ocaklari-kurultayi/