“Ahıska Türkleri 1944’ün 15 Kasım’ında güya bir tedbir olarak, Almanlardan geçici süre kurtarmak için kandırıldılar. Hayvan katarlarında çok ağır şartlar altında bir aya varan bir yolculukla Asya Coğrafyası’nın en ücra köşelerine gönderildiler. Yollarda vefat edenler defnedilemedi bile. Yakınlarının mezarlarını bilmek isteyenlerin tek bir imkanı vardı; onu, elbisesinin altında 1 hafta 10 gün saklamak. Bu kadar acı bir zulmü insanlık hiçbir zaman görmedi. Birinci temennimiz insanlığın böyle bir zulmü bir daha yaşamamasıdır. İkincisi bu insanlar, insanlığa karşı işlenen bir suçla çok mağdur edildi ve hakları yenildi. Bugün hem bir daha böyle acıların yaşanmaması için insanlığın ders ve ibret alması lazım hem de bu toplumun haklarının evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde iade edilmesi lazım. Bu tür sergilerin, Türk Ocakları’nın yaptığı organizasyonların bunlara vesile olmasını diliyorum.” Ahıska Türklerinin Sürgünü 1944 yılında 2. Dünya Savaşı sonlarında Ahıska şehir ve çevresinin Müslüman Türkleri topyekûn sürgün edildi. Sovyetler Birliği’nin kararı ile 200 köy ve kasabada yaşayan binlerce insan hayvan vagonlarına doldurularak Orta Asya ülkelerine gönderildi. Bir ay süren ölüm yolculuğunda açlık, soğuk ve hastalıktan binlerce insan öldü. Sürgünün hiçbir sebebi yoktu ve Ahıska Türkleri bağlı olduğu devlete sadık kalmış, hatta Alman Cephesi’ne 40 bin evladını savaşmak için göndermişti. Avrupa Konseyi süreci ile Gürcistan, Ahıska Türklerinin vatana dönebileceklerine dair kanun çıkardı. Fakat kanun hiçbir zaman uygulanmadı.

fotograflar:http://www.facebook.com/media/set/?set=a.10151169558924081.463417.375432689080&type=1