SONUÇ BİLDİRGESİ
Zamanın küresel güçlerinin menfaatleri doğrultusunda tasfiye sürecine sokulan İmparatorluğumuzun küllerinden Yeni Türkiye’nin kurulmasında, başta Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK ve yakın çalışma arkadaşları olmak üzere, yetiştirdiği kadrolar ve oluşmasına katkıda bulunduğu fikirlerle büyük rol oynayan Türk Ocakları, günümüzde de, geleceğin güçlü ve müreffeh Türkiye’sini inşa edecek donanımlı nesillerin yetiştirilmesi ve bu amaca yönelik politikaların oluşturulmasını sağlayacak fikrî zenginliğin vücuda getirilmesi maksadıyla, bütün gücüyle çaba sarfetmektedir.
Bu çerçevede, Eskişehir Türk Ocağı tarafından; gençlerimizin fikrî ve zihnî melekelerinin gelişmesine katkıda bulunmak, onları bilimsel çalışmalarda bulunmaya teşvik etmek; Aziz Milletimizin geleceğine yön verecek inançlı, azimli, donanımlı gençlerimizin bir araya gelmelerini, tanışıp kaynaşmalarını, böylece müşterek duygu ve düşünceleri taşıyan münevver insanlardan müteşekkil bir camia vücûda getirmelerini temin etmek amacıyla, 2007 yılından buyana iki senede bir düzenlenmekte olan Gençlik Kurultaylarının dördüncüsü, 26-27 Mayıs 2012 târihlerinde Eskişehir’de TÜLOMSAŞ Genel Müdürlüğü Kongre Merkezi’nde toplanmıştır. Türk Ocakları’nın 100. Kuruluş Yıldönümü kutlamaları çerçevesinde, IV. Kurultayın târihi bir yıl öne alınmıştır.
Türkiye ve Türk Dünyası’nın muhtelif bölgelerinden gelen gençlerimiz tarafından, “Türk Ocakları: Bir Fikir ve Düşünce Kuruluşunun 100. Yılı ve Gençlik” temalı Kurultaya 25 bildiri sunulmuştur. Prof. Dr. Ahmet KARTAL başkanlığında toplanan değerlendirme heyeti, bildirilerin ve yapılan sunuların değerlendirilmesi sonucunda, aşağıya kaydedilen hususların katılımcılara ilân edilmesine karar vermiştir.
1. Bildirilerin, gerek konu seçimi, gerekse muhteva bakımından, takdire değer nitelikte olduğu, görülmüştür.
2. Kurultay’da sunulan bâzı bildirilerde, kuruluşundan itibaren Türk Ocakları’nın bütün târihi boyunca “siyaset üstü kalma” düsturuna dikkat çekilmiş ve bu duruşun sürdürülmesi gerektiği konusundaki temenniler dile getirilmiştir.
3. Keza, pek çok bildiride, Türk Ocakları’nın, II. Meşrutiyet, Tek Parti Dönemi ve sonrasında, sivil irâdenin güçlendirilmesi, iktidarın gücünün demokratik usûller ve hukûkun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde sınırlandırılması konularında kararlı, istikrarlı ve etkin bir duruş sergilediği, ortaya konulmuştur.
4. Bâzı bildirilerde, Yeni Türkiye’nin kurucu irâdesinin oluşmasına zemin hazırlayan Türk Ocakları’nın, millî devletin kuruluş sürecine etkileri incelenmiş ve Yeni Anayasa çalışmalarının hız kazandığı günümüzde, Türk Ocakları’nın bu süreci yönlendirmesinin önemine dikkat çekilmiştir.
5. Bâzı bildirilerde de, medeniyetimizin Türk Milletinin öncülüğünde yeniden imar ve ihyasını şiar edinen yeni bir medeniyet tasavvurunun oluşturulmasında Türk Ocakları’na ve Türk Ocaklılara önemli görevler düştüğüne, dikkat çekilmiştir.
6. Sunulan bildirilerden, katılımcı gençlerin, ülkemizin ve dünyanın karşı karşıya bulunduğu sorunlar konusunda duyarlı oldukları ve bu sorunlara medeniyetimizin değerleri çerçevesinde özgün çözümler üretilmesi konusunda dikkate değer bir zihnî çaba içerisinde bulundukları, kanâatine varılmıştır.
7. Kurultay’ın; düzenlenme gâyesine uygun bir şekilde, “müşterek duygu ve düşüncelere sahip gençlerimizin tanışıp kaynaşmalarını sağlama” ve “onları bilimsel çalışmalarda bulunmaya teşvik etme” amaçlarına hizmet ettiği, sonucuna varılmıştır.
8. Günümüzde, Türk Eğitim Sistemi’nin, analitik bir zihin yapısı inşa etme amacından hızla uzaklaştığı; çok çeşitli saiklerin devreye girmesi ile, milletimizi bir arada tutan değerlerin hızla örselendiği; dolayısıyla, gençlerimizin, ülkesinin sorunlarını analiz ederek, bunlara özgün/millî çözümler üretme kabiliyetinden giderek daha fazla mahrum kaldığı bir dönemde, bu tür çalışmaların özellikle önem taşıdığı, düşünülmektedir.
9. Türk Milleti, uzun târihi boyunca, bütün insanlığın huzur, sükûn, adâlet, refah ve emniyetini sağlamayı ilâhi bir vazife addetmiş, dünya siyâsetinde etkin olduğu dönemlerde, bu ilkeleri kararlılıkla uygulamıştır. Türk Milletinin zaaf içerisinde bulunduğu dönemlerde ise, insanlığın bu değerlere hasret kaldığı, bir vakıadır. Hâlihazırda, insanlığın büyük bir bölümü, Batı’nın gelişmiş ülkelerinin öncülüğünde uygulanan küresel politikaların da etkisi ile, yoksulluk ve adaletsizlik gibi sorunlarla boğuşmaktadır. Bütün insanlığın huzur ve sükûna kavuşabilmesi için Türk Milletinin yeniden cihanşumûl bir güç olması gerektiğine olan inanç, milletimizi ve târihimizi tanıyan/bilen çevrelerde her geçen gün biraz daha kuvvetlenmektedir. Geleceğin güçlü ve müreffeh Türkiye’sinin inşaı ise, ancak bilgi-iman-akıl sahibi, millî-manevî değerlerinin ve târihi sorumluluklarının farkında olan münevver nesillerin yetiştirilmesi ile mümkündür. Gençlik Kurultayı’nın, bahsedilen nitelikleri haiz gençlerin yetişmesine önemli bir katkıda bulunduğu mütalâa edilmiştir. Bu itibarlâ, artık gelenekli hâle gelen bu etkinliğin gelecek yıllarda da aksatılmadan sürdürülmesi, temenni edilmektedir.
Bundan sonraki Kurultayın “Türk Gençleri’nin karşı karşıya bulunduğu manevî buhran” konusunda düzenlenmesinin teklif edilmesi, uygun görülmüştür.