Eski Türk takvimine göre 21 Martta yeni yıla girdik. Eski yıl sığır yılı idi. Yeni yıl pars yılıdır. Mevsim olarak da oğlak ayıdır. Malumunuz ABD’de sosyal bilimler çok iyi çalışır. Bir ülke ile ilgili yapacağı işler de sosyal bilimler iyi çalışır ve bu bilgiler kesinlikle raflarda kalmaz. Onların kendi düşünce kuruluşları vardır. Ülkelerle ilgili bir sürü tezler formülize ederler ve o ülkenin kaderini belirlemek için kendilerine göre planlar kurarlar. Yapılan bu çalışmalarda nevruz Türk halkları için neyi ifade ediyor. Türk halkları için milli bir kültür mü gibi sorulara cevap aranır. Nevruz günümüzde yanlış anlamlandırılarak bazı aydın ve yazar adı altında dış güçlere hizmet eden kişilerinde söylemleri ile nevruzun gerçek anlamı kötü amaçlar için kullanılmaya çalışıldı. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türk coğrafyasında da baharın gelişi baharın gelişi yeniden uyanış gibi kutlanan nevruz Anadolu da meydanında desteği ile katliam günü, anarşist günü, terör ve bölücülük günü olarak yerleştirilmeye çalışılıyor. Nevruz ve hıdrellezin özellikle 90’ların başından itibaren yanlış yorumlayarak yanlış bir şekilde uygulanması ve bir de 1 Mayıs ile birleştirilmesi sonucu, bölücülerin istediği şekilde halkımızın gözünde yanlış bir şey olarak yerini aldı. 1991 yılından itibaren nevruz bayram olarak ilan edildi ve kutlanmaya başlandı. Mesela ABD de bir üniversite yaptığı araştırmada Almanya’da, İngiltere’de kültüründe hiç var olmayan kahramanlar ve destanlar uydurdukları tespit edilmiştir. Halkı bir arada tutmak için yapıldığını bulmuşlar. Avrupa halkları da bu sahte kahramanları ve destanları kendilerinin kabul edip etrafında birleşmişler. Demek ki halkın ürettiği kültürün yanında sahteden üretilen şeylerde var. Nazi Almanya’sı Türk dünyası ile ilgili büyük çalışmalar yapmışlardır. Türk cumhuriyetlerinin birbirleri ile bağlarını koparmak, nüfus planlaması, dil planlaması gibi şeyler yapılmıştır. Destanlar eleştirilmiş ve bunlar bu senin ama öteki senin değil diyerek Türk boylarına unutturulmuştur. Bunların yerine onlara ait olmayan sahte şeyler getirilmiştir. Özellikle Almanya ve Rusya bunda da kısmen başarılı olmuşlardır. Örneğin Coca-Cola ‘yı Ramazan da iftar sofrasına koyup bunu bizim gibi gösterebiliyorlar. İşte bu ABD’nin sosyal bilimler çalışmalarının başarısıdır.
Sarı, kırmızı yeşil renkler günümüzde terörün temsil edildiği renkler olarak medyanın çabası ile halkımızda yerleştirilmiştir. Fakat bu renkler Türk milletine ait Türk kültüründe olan renklerdir. Erkeklerimizin sardığı poşudan kızlarımızın boynuna attığı yazmaya kadar hepsinde bu renkler vardır. Biz Osmanlı Devleti’nden ve cumhuriyet döneminden itibaren yoğun olarak bu renkleri kullandık. Padişah giysileri, süslemeleri, gelin başları tuğralar, askeri kıyafetler ve armalarda hep kullandık. Bunların anlamları kırmızı gücü yeşil imanı islamı sarı canlanmayı yenileşmeyi temsil eder. Evet, nevruz aslında bir Türk bayramıdır. Maalesef Anadolu da bize kendi öz kültürümüz unutturulmuş. Bizim dışımızda doğu ve güney doğu bölgemizde olmayan bir millet oluşturulmuş, olmayan bir dil uydurulmuş olmayan bayrakları ve kültürleri oluşturulmuş ve nevruz da onların bayramı haline getirilmiş ve de Türk Milleti nevruzdan soğutulmuş ve bu sayede orta Asya ile olan ortak kültürümüzden uzaklaştırılmakla diğer Türk toplumları ile bağlantımız kesilmeye çalışılmıştır. Dış güçler ve bu kültürel değerlerimizi yeniden kendi istedikleri gibi yorumlayarak ayrılık ve bölücülük unsuru haline getirip bu coğrafyadaki isteklerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.” Dedi.