Osmanlı Devleti bölgede güvenliği, idari otoriteyi sağlamak amacıyla, 1865 yılında, Türkmenleri zorunlu iskân etmek için Derviş ve Cevdet Paşaların komutasında Fırka-i İslâhiye adıyla bir askeri güç göndermişti. Avşarlar başta olmak üzere, Türkmenler; zorla toprağa yerleşmeyi kabul etmeyerek ayaklanmışlardı. Toprakların işlenmesi ve eşkıya gruplarına karşı set görevi görmelerini sağlamak amacıyla, aşiretlerin bir kısmı ovaya, bir kısmı da İç Anadolu’ya yerleştirilmişti.

Oysa aşiretler Horasan’dan kalma törelerle yönetilmekteydi.  Zorunlu iskâna karşı koymanın altında ovalardaki dizanteri, sıtma ve diğer hastalıkların yaşamı olumsuz etkilemesi vardı. Beylikler de yüzyıllar boyu sürdürdükleri feodal idare yapısının yıkılmasını istemiyordu.

Çukurova’nın en büyük obaları Afşarlara aitti.  Kozan şehri ile Ceyhan nehri arasında kışlarlar, yazın Uzunyayla’ya çıkarlardı. Kozanoğulları en kuvvetlileriydi. Bölgedeki Afşar, Sırkıntı, Varsak, Tecirli, Cerid aşiretlerini kendilerine bağlamışlardı. Özellikle Afşarlara dayanarak devlete baş kaldırıyordu.

Fırka-i İslâhiye gelinceye kadar Kozan’a devlet kuvvetleri girmemişti. Derviş ve Cevdet Paşa önce Ahmet Ağa ile anlaştı. Ahmet Ağa, Paşa yapıldı ve Kütahya mutasarrıflığına tayin edildi. Yusuf Ağa ise 2500 kuruş aylıkla Maraş’ta oturmaya razı edildi. Ancak Yusuf Ağa Sivas’a giderken Avşarlar tarafından karşılandı. Avşarların yoğun isteği üzerine Fırka-i İslâhiye’ye karşı savaş açtı.

Sonuçta, Osmanlı’nın topları karşısında Türkmenlerin kılıcı, gürzü, mızrağı, filintası bir şey yapamadı.  Kozanoğulları boyun eğdi. İstanbul, Şam, Trablusşam, Yozgat ve Sivas taraflarına sürüldü. İleri gelenlerinden bir kısmı tutuklanarak İstanbul’a gönderildi. Afşarlar Fırka-i İslahiye ile anlaşmaya varmış, yaylakları olan Uzunyayla’da yerleşmeye razı olmuşlardı. Ancak, Rus işgali sonucu topraklarını terk ederek Osmanlı’ya sığınan Kafkas göçmenlerine yer arayan devlet, iskân siyasetinin en hatalı işini yapmış, yerleşmeye razı olan Afşarların yurtlarını ve yaylalarını Çerkez göçmenlere vermişti ki asıl dram burada başlıyordu. Bu dramdan da bir başka yazıda söz etmek istiyorum.
http://www.sanatalemi.net/arastirma/614-avsarlar-uzerinde-osmanli-iskvn-politikasi.html