Nuri GÜRGÜR

           Her şeyin fiyatının yarışırcasına arttığı günümüz şartlarında kitap basmak, dergi çıkarmak çok zorlaştı. İnsanlar geçinemiyorlar, maaşlar, gelirler yetersiz kaldığından masraflar azaltılmaya çalışılırken ilk kısılanlardan biri kitap-dergi alımları oldu. Bu durum doğal olarak yayınevlerini olumsuz etkiliyor, bazıları faaliyetlerine ara vermek zorunda kalıyorlar.

           60 yıldır çoğu başucu kitabı niteliğindeki eserlerle millî kültürümüze hizmet veren ÖTÜKEN, bütün zorluklara katlanarak hizmetini sürdürüyor; üstelik kitap neşriyatıyla yetinmeyerek MİLLÎ MECMUA ve SÖĞÜT adlarıyla iki de dergi çıkarıyor. Millî Mecmua bir fikir ve düşünce dergisi; her sayısında özel olarak seçilen belirli bir konuda yazılan makaleler, inceleme ve araştırmalar yer alıyor. Böylelikle fikir ve düşünce hayatımızın, edebiyatımızın zirvelerindeki birçok ismin eserlerinin tanıtıldığı ve fikirleriyle, görüşleriyle etraflı şekilde anlatıldığı yazıları okuma imkânımız oldu.

           Millî Mecmua’nın son sayısının dosya konusunun  “Cumhuriyet’le 1 Asır” olmasının özelliği ön sözde şöyle ifade ediliyor: “Millî Mecmua bu dostça işle, hem geçmişe saygı duruşu hem de geleceğe dair sorumluluğunu müşahhas hale getirme niyeti taşımaktadır. Bugün yüz yıllık mirasın değerini bilerek ve onu daha ileriye taşıma gayretiyle hareket etmek hepimizin ortak sorumluluğudur.”

            Yazı konuları bu anlayışa uygun seçilmiş; Cumhuriyetimizin 100. Yılında Türkiye’nin Siyasi ve Sosyo-Ekonomik Yapısı: Mustafa Kemal Atatürk Dönemi (İsmet Türkmen), Batılılaşma Döneminde Türkçenin Sadeleşme Serüveni (1839-2023) ( Ali Akar), Türk Siyasetinin Yüzyılı: Benzerlikler Farklılıklar ve Aktörler (Enes Bahadır Kızak), Cumhuriyet’in 100. Yılında Laiklik Esaslı Modernleşmenin Geleceği (Lütfü Ergen), Cumhurun Fazılı ve Cumhuriyetin Fazileti (Halil İlteriş), Serbest Partili Günlerde Türk Basınında Yaşanan Bir Polemik (Ali Bilgenoğlu), Lozan Seyahatnamesi (Mehmet Dinçaslan).

           SÖĞÜT bu sayısında Dede Korkut’un anlaşılması uğruna senelerini harcayan Azerbaycan Türklüğünün değerli ilim ve fikir adamı Kamal Abdulla’nın bu konudaki çalışmalarına, görüşlerine ve kendisiyle yapılan söyleşiye geniş yer ayrılmış; çok da iyi yapılmış. Çünkü Atatürk döneminden itibaren ilk ve ortaokul kitaplarında Dede Korkut’a ve onunla ilgili efsanelere kısa da olsa yer verilerek tanıtılmaya çalışıldı. Fakat kültür ve medeniyetimizin en önemli köşe taşlarının başında gelen efsanevi “Bilge atamız”ı aydınlarımızın layıkıyla bildiği söylenemez. Onunla ilgili doktora çalışmasında Sayın Sacide Çobanoğlu’nun belirttiği gibi ona izafe edilen bütün anlatımlar      “tarihin tüm zamanları içinde Türklerin hayata karşı duruşlarının; halk fikirlerini, halk felsefesini, (dünya görüşü) ahlâki değerlerini, etik anlayışını, gelecek nesillere verdikleri mesajlar bağlamında bizlere ilettiği gözlenmektedir”. Dede Korkut tarihimiz ve millî kültürümüz açısından önemiyle orantılı tarzda okullarımızda çok daha geniş şekilde anlatılmalı ve öğretilmelidir

           SÖĞÜT Kamal Abdulla’yı anlatan ilk bölümünün ardından her sayısında olduğu gibi hemen hepsi genç nesillerden yazarlarımızın hikâye ve denemelerine, şairlerimize yer veriyor. Böylece onları kamuoyumuza tanıtma işlevini yerine getiriyor. Sadece Türk milliyetçilerinin değil tüm aydınlarımızın ciddi bir emek ürünü olan ve düşünce hayatımıza önemli katkı yapan bu iki dergiyi okumalarını diliyorum. Kâğıt fiyatlarının durumundan dolayı fazla basılıp dağıtılmıyorlar. Ama Ötüken yayınlarının satıldığı kitapçılardan veya Ötüken’in adresinden istenirse temin edilir.