Türk Ocakları Eskişehir şubesi, şehrimizin hamiyetperver insanlarının katkıları ile “Millî Mefkûre Mektebi” adı altında bir eğitim akademisi modeli oluşturmanın gayreti içerisindedir. Bu doğrultuda; ilki 2007 yılında yapılan Gençlik Kurultayı’nın on birincisi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “fikirlerimin babası” olarak nitelendirdiği Ziya Gökalp’ın vefatının 100. yılı olması münasebetiyle “Büyük Türk Düşünürleri” temasıyla 08 Haziran 2024 tarihinde Türk Ocakları Eskişehir Şubesi’nin bulunduğu konakta gerçekleştirilmiştir.
XI. Gençlik Kurultayı’nda son yüzyılda Türk düşüncesine ve birliğine yönelik fikirleri ve faaliyetleriyle bilinen şahsiyetleri konu alan toplam 18 tebliğ sunulmuştur. Oturumların tamamlanması ardından Kurultay Başkanı Doç. Dr. Oktay Berber başkanlığında Türk Ocakları Kayseri Şubesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ünal ve Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Topal’ın katılımıyla toplanan değerlendirme heyeti kurultayda sunulan bildirilerin değerlendirmesi neticesinde, aşağıda belirtilen hususların katılımcılara ve kamuoyuna ilan edilmesine karar vermiştir.
- Kurultayda sunulan bildiriler, Türklüğün son yüzyılda yaşadığı sorunlara çözüm üretmeye çalışan, vazife verilmesini beklemeden kararlı bir şekilde mücadele eden şahsiyetleri incelemektedir.
- Geçmişte olduğu gibi bugün de Türk Dünyasının bilim, eğitim ve siyaset başlıkları altında toplanabilecek ve hâlâ çözülememiş sorunları mevcuttur. Kurultay bildirilerinde konu edilen şahsiyetlerin tecrübeleri göstermektedir ki meselelerin çözümü ancak sabır ve kararlılıkla uygulanacak, aklın ön planda olduğu uzun vadeli planlamalarla mümkün olabilecektir.
- Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı vesilesiyle ilan edilen “Türk ve Türkiye Yüzyılı” ifadelerinin anlam bulabilmesi için Türk Dünyasının kendi değerlerinin farkında olması; dil, tarih ve kültür birliği düsturundan vazgeçmemesi gerektiği yaşanan tecrübelerle bugün daha çok anlaşılmaktadır.
- Dil, tarih ve kültür birliğinin sağlanması ve devam ettirilebilmesi için bugün dünyanın neresinde olursa olsun zulme maruz kalan halkların haklarının ulusal ve uluslararası platformlarda savunulması gerekmektedir. Bu sorumluluk adaleti ve vicdanıyla dünya tarihinde yer edinmiş Türk milletinin her bir ferdinin tarihî vazifesidir.
- Bugün oturumları tamamlanan Gençlik Kurultayı vesilesiyle ifade etmek gerekir ki günümüzde ülkemizde Türk, Türklük gibi kavramların altının boşaltılmaya çalışıldığını, bunun olumsuz sonuçlarının uzak olmayan bir gelecekte ülkemizi ve Türk Dünyasını geri dönülmez noktalara getireceğini görmek zorundayız. Bu itibarla hem eğitimle ilgili düzenlemelerde hem de anayasa ve hukuk sisteminde yapılması planlanan reformlarda dikkatli davranılması, hiç kimsenin ötekileştirilmemesi gerekmektedir. Tarihî geçmişiyle Türk ve Türklük kavramlarının ötekileştirmenin değil aynı hissiyata sahip olmanın karşılığı olduğu unutulmamalıdır.
- Sunulan tebliğlerden anlaşıldığı üzere Türk milletinin farklı alanlarda fikirleriyle topluma liderlik edecek pek çok düşünür çıkardığı muhakkaktır. Ancak bu düşünürlerle temellendirilen ve ortaya konulan fikirleri birbirleriyle irtibatlandırarak Türk milletini dünyanın diğer milletlerinden ayırt edecek belirli bir düşünce sistematiği oluşturulamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle yapılması gereken Türk düşüncesinin sürdürülebilir bir sistematiğini ortaya koyabilmek kabiliyetine sahip, Türk milletine hizmet edecek aydınların yetiştirilebileceği bir akademik yapı inşa etmektir.
Bütün bu değerlendirmeler neticesinde bilim, eğitim, kültür ve siyaset alanlarında bugünün ihtiyaçlarının farkında olan ve geleceği hedefleyen bir yapıya muhtaç olduğumuz anlaşılmaktadır. Sonuç olarak 2025 Yılı XII. Gençlik Kurultayının Ana Teması, oy birliği ile “Türk Birliğinin Jeopolitik önemi; Birliği Oluşturma Önündeki engeller ve avantajlar” olarak kararlaştırılmıştır.
Kamuoyuna saygıyla arz ederiz.